Coronavirüs

Coronavirüs

 

Corona virüsler, insanların genellikle bir anda karşı karşıya kaldığı virüs çeşididir. İnsan corona virüsleri genellikle hafif ve orta şiddette üst solunum yolu hastalıklarına neden olur.
Corona virüsünden korunmanın yolları;
Dünya Sağlık Örgütü, canlı hayvanlarla “korunmasız/açık” temastan sakınılmasını, etlerin ve yumurtaların iyice pişirilmesini ve soğuk algınlığı ya da nezle türü belirtiler gösteren insanlarla yakın temastan kaçınılmasını tavsiye ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü riskli bölgelere seyahat eden herkesi çiftlikler, pazarlar, ahırlar ve hayvanların bulunduğu diğer yerleri ziyaret ederken genel hijyen kurallarına uymaları, hayvanlarla temas öncesi ve sonrası düzenli olarak ellerini yıkamaları, hasta hayvanlarla temastan kaçınmaları, çiğ yada iyi pişmemiş hayvan ürünlerini tüketmemeleri konusunda uyarmaktadır.
• Öksüren ve hapşıran insanlardan uzak durun.
• Hastalıktan korunmak için maske kullanın.
• Özellikle hastalığın yaygın olduğu bölgelerde hayvanlarla temas etmeyin.
• Hijyen kurallarına dikkat edin.
• İnsandan insana da bulaşabilen virüsün semptomlarını görürseniz en yakın hastaneye başvurun.
• Ellerinizi sık sık, 20 saniye süreyle su ve sabunla yıkayın ve küçük çocuklarında aynı şekilde yıkamasını sağlayın, su ve sabun bulunamıyorsa alkol bazlı bir el dezenfektanı kullanın,
• Öksürürken veya hapşırırken ağzınızı ve burnunuzu kağıt mendille kapatın, sonra mendili mutlaka çöpe atın
• Kirli ellerle ağzınıza, burnunuza ve gözlerinize dokunmayın,
• Hastalarla aynı kaptan yemek yemek, aynı bardağı paylaşmak veya öpüşmek gibi kişisel temastan kaçının,
• Kapı kolları ve oyuncaklar gibi sık dokunulan yüzeyleri temizleyin ve dezenfekte edin.

Bülten İndirin : >> CORONAVİRÜS

Faydalı Bilgiler

HPV

HPV

Human Papilloma Virüs, HPV virüsü olarak adlandırılmaktadır. Enfeksiyon neticesinde kadın ve erkeğin genital bölgesinde bazen tek bir bölgede, bezen bir kaç bölgede bazen toplu iğne başı kadar ve bazen karnabahar formunda ağrısız, kısmen sert kitleler oluşturur. HPV enfeksiyonuna ülkemizde de sıklıkla rastlanmaktadır.

HPV en yaygın cinsel yolla bulaşan enfeksiyondur.

HPV, HIV ve HSV’den (herpes) farklı bir virüsdür. Virüs olan biri ile vajinal, anal veya oral seks yaparak HPV alabilirsiniz. En sık vajinal veya anal seks sırasında yayılır. HPV bulaşmış bir kişinin hiçbir belirti veya semptomu olmadığı zaman bile geçebilir. Cinsel olarak aktif olan herkes, sadece bir kişiyle cinsel ilişkiye girmiş olsanız bile HPV alabilir. Çoğu durumda HPV kendi kendine iyileşebilir ve herhangi bir sağlık sorununa neden olmaz. Fakat HPV iyileşmediğinde genital siğiller ve kanser gibi sağlık sorunlarına da neden olabilir. ABD’de HPV aşıları yapılmadan önce kabaca 340.000 ila 360.000 kadın ve erkek HPV’nin her yıl ürettiği genital siğillerden etkilendi. Her yıl ABD’de yaşayan yaklaşık 12.000 kadına servikal kanser teşhisi konulmakta ve 4.000’den fazla kadın serviks kanserinden ölmektedir.

Onkojenik olmayan veya düşük riskli HPV tipleri • HPV 6, 11, 40, 42, 43, 44, 54 ve 55
Onkojenik veya yüksek riskli HPV tipleri • HPV 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 66, 68

HPV Virüsü Nasıl Bulaşır?

HPV cinsel temas yoluyla bulaşır. Ancak bu virüs sadece cinsel birleşme yoluyla değil genital bölgenin cilt cilde teması yoluyla da bulaşabilir.

HPV belirtileri nelerdir?

HPV-enfeksiyonu çoğunlukla belirtisizdir ve genellikle tesadüfen saptanır.
Genellikle ikincil enfeksiyonlar; vulva, anüs ve sünnet derisi bölgelerinde yoğun kaşıntı ve doku hasarına nadir olarak neden olur.
Üretral siğiller idrar yaparken kanama ve yanmaya sebebiyet verir.
HPV’nin teşhisi

Klasik dışarıya doğru gelişen siğiller çıplak göz ile kolaylıkla saptanır. Kadınlarda genel olarak rahim kanseri teşhisi için uygulanan smear gibi testler ile saptanır.

Erkekte HPV’ nin bulaşma riskini ne arttırır?

HPV’nin bulaşma nedenlerinin en başında çok eşlilik vardır. Erken yaşta cinsel yaşama başlamak, güvenilir olmayan cinsel ilişkiye girmek; HPV virüsünün bulaşma riskini arttırır. HPV tanısı doktor muayenesinde görsel olarak konulabilmekte, ayrıca şüpheli siğillerde biyopsi veya sürüntü alınarak tanı konmaktadır.

Erkeklerde HPV hangi bölgelerde kansere sebep olabilmekte?

Erkeklerde penis kanserine sebebiyet veren HPV makat bölgesine yerleştiği takdirde makat ve kalın bağırsağın son kısmındaki rektum bölgesinde kansere rastlanabiliyor. Bunun haricinde HPV; oral seks yoluyla geniz, bademcik, dil, gırtlak kanseri ve bazı durumlarda yemek borusu kanserine de sebebiyet verebilmektedir.

Persistan HPV infeksiyonu olanların %40’nda 3-5 yıl sonra prekanseröz lezyon gelişmektedir.

Korunmak İçin:

Çok eşlilik HPV bulaşmasında önemli risk faktörlerindendir. Çok eşlilikten kaçınmak korunma için önemli bir faktördür. Prezervatif kullanmak %100 koruyucu değildir ancak bulaşmayı belirgin olarak azaltır. HPV korunmasında diğer önemli olan yöntem ise aşıdır. HPV aşısının tedavi edici niteliği yoktur.

Cinsel aktif kişilerin hayat boyu HPV ile karşılaşma riski en az % 50’dir. 50 yaşına kadar bir kadının HPV ile infekte olma olasılığı %80’dir. Yeni HPV infeksiyonlarının tahminen %74’ü 15-24 yaş grubunda görülmektedir.

HPV Genotip Tayini testi laboratuvarımızda çalışılmaya başlanmış olup; çalışma gününde değişiklik olmuştur.

Çalışma günü: Salı
Sonuç süresi: 2 gün sonra ( Perşembe )

Bülten İndirin : >> HPV

Faydalı Bilgiler

Kalprotektin (CALPROTECTIN)

Kalprotektin

Çocuklarda ve yetişkinlerde kalprotektin ölçümü, iltihabi bağırsak hastalıkları (Enflamatuar bağırsak hastalıkları) için biyokimyasal bir testtir. İltihabi bağırsak hastalıkları, tanısında ve tedavi izleminde ideal yöntemlerin girişimsel olmayan, tekrarlanabilir ve ucuz olması ile iltihabi bağırsak hastalığını göstermede özgül ve duyarlı olması beklenir. Kalprotektin tam da bu tanıma uygundur. Dışkıda kalprotektin miktarı hastalığın aktivasyonu ve histolojik durumu ile uyumludur. Dolayısıyla tedavinin takibinde iyi bir testtir.
İltihabi bağırsak hastalıkları, karın ağrısı ve ishalle seyreder. Ayrıca makattan kanama, kilo kaybı, halsizlik veya kansızlık varsa akla gelmelidir. Kesin tanı için endoskopi, kolonoskopi yapılmasından önce bu test ile araştırılması uygun olabilir. İngiltere’de uygulanan yöntem budur. İnvaziv kolonoskopi ihtiyacını ortadan kaldırabilmektedir. Dışkıda kalprotektin düzeyinin yüksek çıkması, bağırsaklarda bir iltihabın enflamasyonun olduğunu gösterir. Düzeyi ile hastalığın şiddeti orantılıdır. Test için az miktarda dışkı ( 2 gram) yeterlidir. Çalışma için laboratuvarımıza ulaşabilirsiniz , size yardımcı olmaktan mutluluk duyarız.

Bülten İndirin : >> Kalprotektin

Faydalı Bilgiler

Kanser Riskinden Korunmak için…

Kanser Riskinden Korunmak için


Kanser Riskinden Korunmak için ;

SİGARA İÇMEMEK: Sigara tüm dünyada kanserin en önemli önlenebilir nedenidir. Sigarayı kesin ve kanser riskinizi azaltın.

PASİF İÇİCİLİKTEN KAÇINMAK: Kişi sigarayı kendisi içmese bile dumanını soluyarak birçok zararlı maddeyi vücuduna alıyor. Ortamdaki sigara dumanına maruz kalmamaya dikkat edin.

KİLONUZU KORUYUN: Obezite ile erkeklerde; kolon, rektum, pankreas, mide, böbrek, safra kesesi, prostat kanser riski; kadınlarda ise mide, kolon, böbrek, safra kesesi, meme, endometrium (rahim), over ve serviks kanserleri riski artmaktadır. Kilonuzu korumaya özen gösterin.

FİZİKSEL AKTİVİTE YAPMAK: Yaşam tarzınızın bir parçası olarak makul düzeyde fiziksel aktivite yapmak kanser riskini düşürür.
Oturarak harcadığınız zamanı sınırlayın. Fiziksel aktivite yapmaya özen gösterin.

SAĞLIKLI BESLENMEK: Meyve, sebze, tahıl ve baklagiller tüketmeye özen gösterin. Gıdaları şeker, tuz ve yağ bakımından sınırlayın. İşlenmiş etten kaçının.

ALKOL TÜKETMEMEK: Alkol içmek en az yedi çeşit kansere neden olabilir. Alkolden kaçınmak bu riski azaltacaktır.

GÜNEŞ IŞINLARINA DİKKAT EDİN: Yaz aylarında maruz kalınan güneş ışınları cilt kanserine yol açabiliyor. Güneş ışınlarından uzak kalmaya özen gösterin.

ÇEVRESEL ETKİLERDEN KORUNUN: İşyerinizde kendinizi koruyun ve sağlık ve güvenlik yönergelerine uyun.

RADYASYONDAN KAÇINMAK: Radyasyona maruz kalmamaya özen gösterin.

KADINLAR İÇİN TAVSİYE: Yapılan araştırmalara göre çocuk emziren kadınlarda meme kanserine yakalanma riski diğer kadınlara göre daha az. Emzirme sürecindeki östrojen seviyesi düşük olur. Bu da kanser açısından koruyucu bir etki gösterir.

BULAŞICI HASTALIKLAR: Bazı bulaşıcı hastalıkların kanser oluşumuna etkisi söz konusudur. Aşılanmaya özen gösterin.

TARAMA TESTLERİNİ YAPTIRIN: Tarama testleri, semptomları olmayanlarda kansere veya kansere neden olabilecek durumları kontrol ediyor. Kanser tarama programlarına katılın.

Tarama testleri; kanseri veya hastalığı önlemez ancak mümkün olabilecek en erken teşhisi sağlar.

Bülten İndirin : >> Kanserden Korunma Yolları

Faydalı Bilgiler

El Hijyeni

El Hijyeni

11 ADIMDA EL YIKAMA 

ELLERİ ISLATIYORUZ: Su sıcak ya da soğuk olabilir.
SABUN SÜRÜYORUZ: Tüm elleri kapsayacak kadar uygulayalım.
AVUÇ İÇLERİNİ YIKIYORUZ: Avuç içlerini iyice ovalım.
ELLERİN ARKASINI YIKIYORUZ: Avuç içleri ile el yüzeylerini ovalım.
PARMAK ARALARINI YIKIYORUZ: Parmakları birbirine geçirerek ovalım.
PARMAK ARKALARINI YIKIYORUZ: Parmak arkalarını avuç içlerine sürtelim.
BAŞPARMAĞI YIKIYORUZ: Baş parmağı diğer el ile kavrayarak döner hareket ile ovalım.
PARMAK UÇLARINI YIKIYORUZ: Parmak uçlarını döner hareketle avuç içlerine sürtelim.
DURULUYORUZ: Eldeki sabunu sıcak ya da soğuk su ile durulayalım.
KURULUYORUZ: Tek kullanımlık kağıt havlu ile elleri kurulayalım.
MUSLUĞU KAPATIYORUZ: Ellerin yeniden kirlenmemesi için musluğu kağıt havlu ile kapatalım.
Bülten İndirin : >> El Yıkama Rehberi

Faydalı Bilgiler

Gonore Testi

Gonore Testi

Gonore Nedir?

Gonore, yaygın cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur (CYBE) ve özellikle 25 yaşın altındaki insanlarda yaygındır. Cinsel organları (vajina, penis veya testis), anüs veya boğazı etkiler. Gonore teşhisi ve tedavisi çok kolaydır. Tedavi edilmediğinde gonore, ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Nasıl Bulaşır?

Enfeksiyonu olan biriyle cinsel temas ederseniz bulaşır. Doğum sırasında gonore bir anneden bebeğe geçebilir.

Belirti ve Bulgular

Erkekler semptomlara yakalanma ihtimali daha yüksektir. Erkekler aşağıdakilerin bazılarına veya hepsine sahip olabilirler:
*penisin olağandışı boşalması (sıvı)
*idrar yaparken ağrı
*boğaz ağrısı
*anüs kanaması
Kadınlarda genellikle semptom yoktur, ancak aşağıdakilerden bazıları veya hepsi olabilir:
*vajinadan olağandışı boşaltma (sıvı)
*idrar yaparken ağrı
*dönemler arasında kanama
*karın ağrısı
*anüs kanaması

Belirtilerim Varsa Ne Olacak?

Belirtileriniz varsa, doktorunuzu derhal ziyaret edin. Etkilenen bölgeye bakarlar, tedaviden bahsederler ve test etmek için laboratuvara başvurulur.

Gonore Testi

Bayan servikal swab, erkek üretral swab örneklerinde Neisseria gonorrhea’nın teşhisinde yardımcı olarak kullanılan hızlı kart test.

Kadınlarda
*Hassasiyet : 94.0%, Özgüllük : 98.0%,
*(+) Tahmin D: 97.3%, (-) Tahmin D: 94.4%

Erkeklerde
*Hassasiyet : 92.0%, Özgüllük : 98.0%,
*(+) Tahmin D: 97.4%, (-) Tahmin D: 93.0%

Bülten İndirin : >> Gonore Testi

Faydalı Bilgiler

Çölyak Hastalığı Nedir?

Çölyak Hastalığı Nedir?

Çölyak, son zamanlarda gelişen tanı yöntemleri ile sıklığının tahmin edilenden fazla olduğu tespit edilen, genetik yatkınlığı olan kişilerde gluten içeren yiyeceklere maruz kalınması sonucu bağışıklık sisteminin ortaya çıkan cevabı ile meydana gelen, sıklıkla bağırsak bozuklukları ile kendini gösteren ancak tüm vücudumuzu etkileyebilen sistemik bir hastalıktır.

Alınan gıda, ince bağırsakta bileşenlerine ayrıştırılıp bağırsak mukozası üzerinden kana karışır. Vücudumuzun yeterince gıda alabilmesi, ince bağırsakta çok sayıda bulunan ve villus çıkıntıları olarak adlandırılan kıvrımlar tarafından sağlanır. Çölyak Hastaları glutenli yiyecekler tükettiklerinde bağırsak mukozasında oluşan reaksiyon nedeniyle villus çıkıntıları ve kıvrımları tahrip olarak azalır ve küçülürler. Böylece bağırsak yüzölçümü gittikçe azalır ve alınan gıdalar emilemez hale gelir. Sonuçta beslenme yetersizliği, arkasından da hastalık belirtileri ortaya çıkar. Buğday, Arpa, Çavdar ve Yulaf gibi tahıllar GLUTEN içerir.

Çölyak hastalığı genellikle ishal, karın ağrısı gibi bağırsak yakınmaları ile kendini göstermektedir. Ancak atipik çölyak olarak adlandırılan bir grup hastada bağırsaklarla ilgili herhangi bir bulgu olmaksızın başka sistemlere ait yakınmalara neden olabilir. Çok geniş bir semptom çeşidi olan atipik belirtiler nedeniyle çölyak akla gelmeyebilir ve sadece semptoma yönelik tedavi alan hastanın tanısı gecikebilir. Hastalık belirtileri şu şekilde özetlenebilir:

*Geçmeyen veya sık sık tekrarlayan ishal atakları
*Emilim bozukluğu (malabsorbsiyon), karın ağrısı, aşırı şişkinlik (distansiyon)
*Bulantı/Kusma
*Kilo kaybı
*Kansızlık (ilaç tedavisine rağmen geçmeyen demir eksikliği anemisi)
*Gelişme geriliği
*Gecikmiş puberte, infertilite
*Dermatitis herpetiformis (geçmeyen, kaşıntılı cilt yaraları)
*Kronik yorgunluk
*Romatizmal hastalıklar
*Artrit
*Vitamin eksiklikleri
*Osteoporoz
*Nedeni bilinmeyen karaciğer hastalıkları ve enzim (ALT, AST, GGT, ALP) yüksekliği
*Pankreatit
*Sık tekrarlayan diş çürükleri
*Kas güçsüzlüğü ve kramplar
*Çeşitli tiroid bezi hastalıkları
*Migren, migren tipi baş ağrıları
*Dikkat eksikliği
*Periferik nöropati (periferik sinir iltihabı)
*Epilepsi
*Serebellar ataksi
*Depresyon, anksiyete

Kimlere Test Yapılmalıdır?

Yukarıda saydığımız belirtiler gözlenen kişilerde başka bir sebep bulunamamışsa mutlaka çölyak hastalığı için testler yapılmalıdır. Ayrıca yüksek riskli grup olarak kabul edilen ve çölyak hastalığının normal topluma göre daha sık gözlendiği kişilerde de testlerin yapılmasında yarar vardır:

*Çölyak tanısı konmuş hastaların birinci derece akrabaları
*Otoimmün tiroidit tanısı almış hastalar
*Tip 1 diyabet tanısı almış hastalar
*Down sendromu, Turner sendromu gibi genetik hastalığı olanlar
*İmmünglobulin A (IgA) eksikliği olan hastalar

Çölyak Hastalığı tanısı kesin olmalıdır! Çünkü bir ömür boyu devam edecek bir hastalıktır ve tedavisi de yaşam boyudur.

Tanıda

*Serolojik testler
*Doku transglutaminaz antikoru (Anti-dTG) IgA/IgG
*Anti-deamine gliadin peptid (DGP) IgA/IgG
*Endomisyum antikor (EMA) IgA
*Genetik test (HLADQ2/8)
*Biyopsi kullanılmaktadır.

Şu anda kabul edilen, serolojik testler negatif ise bu hastalığın olmadığıdır. Serolojik testlerden biri dahi pozitif çıkarsa diğer testlerle tanıdan emin olmak gerekir.

Bülten İndirin : >> Çölyak Hastalığı

Faydalı Bilgiler

Helikobakter Pilori

Helikobakter Pilori

Dünyanın en yaygın enfeksiyon hastalıklarından biri: Helikobakter Pilori Enfeksiyonu
Mideye yerleşerek enfeksiyona sebep olan ve bu enfeksiyon sonucu midede gastrit ve ülser gibi durumlara yol açan bir bakteridir.

Belirtileri Nelerdir?

Helikobakter pilori enfeksiyonu hiçbir belirti vermeden de sürebilir. Bazı hastalarda hafif ekşime, yanma, gaz, şişkinlik şikayetlerine sebebiyet verirken bazılarında şiddetli mide ağrılarına, yemek borusuna kadar erişen yanmalara hatta kusma ve kilo kaybına dahi neden olabilmektedir. Ağrının şiddeti meydana getirdiği lezyonun gastrit mi yoksa ülser mi olduğuyla da bağlantılıdır.

Nasıl Bulaşır?

Helikobakter pilori enfeksiyonunun özelliği, koruyucu ve güçlü bir hücre zarına sahip olmasıdır. İnsandan insana geçişi mümkündür. Tükürük, kusmuk ve dışkı ile direk temas sonucu bulaşır. Yeterli hijyen koşullarının sağlanamadığı sağlıksız yaşam biçimi enfeksiyonunun geçişi için risk faktörleridir.

Tanı

Helikobakter pilori enfeksiyonunun tanısında kullanılan yöntemler invaziv (endoskopik) ve non-invaziv (endoskopik olmayan) yöntemler olmak üzere iki gruba ayrılır. Helikobakter pilori enfeksiyonu tanısı koymanın invaziv yöntemi, endoskopik incelemelerdir. Ayrıca bakteri antikorlarının varlığını kanıtlamak için kan testlerinden veya dışkıda bakteri antijeni tarama testlerinden de yararlanılıyor.

Neden Olduğu Hastalıklar Nelerdir?

Araştırmalara göre onikiparmak bağırsağı ülserlerinin yüzde 90’ında, mide ülserlerinin yüzde 70’inde helikobakter pilori belirleniyor. Helikobakter pilori sadece ülser veya gastrite sebep olmuyor yanı sıra kanserojen bir bakteri olarak kabul ediliyor. Bakterinin mide lenfomasıyla da ilişkili olabileceği belirtiliyor.

Bülten İndirin : >> Helikobakter Pilori Enfeksiyonu

Faydalı Bilgiler

Alerjik Rinit

Alerjik Rinit

Bahar aylarında kendini gösteren halsizlik ve yorgunluğun sebebi: polenlerin yarattığı bahar alerjisi olabilir!

Mart ve nisan ayları itibariyle bitkilerden yayılarak havaya karışan polenler, alerjisi olan kişilerde türlü şikayetlere sebep olmaktadır. Bunlardan biri de “Alerjik Rinit”tir.

Bahar mevsimine girmemiz ile birlikte tıpkı doğada olduğu gibi insanlarda da canlanma ve mutluluk hissi yeşermektedir. Buna rağmen toplumda bahar yorgunluğu olarak tanınan; halsizlik, isteksizlik ile birlikte seyreden iş gücü kaybı ve okula devamsızlığa yol açan rahatsızlıklar da gözlenmektedir…
Bahar mevsimine girmemiz ile birlikte tıpkı doğada olduğu gibi insanlarda da canlanma ve mutluluk hissi yeşermektedir. Buna rağmen toplumda bahar yorgunluğu olarak tanınan; halsizlik, isteksizlik ile birlikte seyreden iş gücü kaybı ve okula devamsızlığa yol açan rahatsızlıklar da gözlenmektedir… Polene karşı aşırı duyarlı olan kişilerde özellikle bahar mevsiminin başlangıcında havada dolaşan polen alerjenlerinin buruna ve göze temasıyla burunda akıntı, öksürük, gözlerde yaşarma, burunda tıkanıklık, kızarma ve kaşıntı gibi bulgular meydana gelmektedir. Hatta bazı çocuklarda ve gençlerde astıma bile sebebiyet vermektedir. Bu bulgular polenlerin etkili olduğu 3-6 ay gibi uzun bir süre devam etmekte ve hastaların yaşam kalitesini düşürmektedir. Halk arasında “saman nezlesi” ya da “bahar alerjisi” olarak bilinen “alerjik rinit” bahar yorgunluğunun da sebepleri arasında yer almaktadır.

Diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi alerjik hastalıklarda da hastanın öyküsünün alınması önemli bir aşamadır. Fizik muayene belirtilerin görülmesini sağlayacaktır. Sonraki aşama laboratuvar yöntemlerine başvurmaktır. Kanda alerjenlere karşı meydana gelmiş olan özel antikorların (spesifik IgE) ölçümü ile yapılır. Çok sayıda alerjeni hastadan alınan bir tüp kan ile taramak mümkündür. Bu amaçla laboratuvarımızda Türkiye için oluşturulmuş solunum ve gıda alerjisi panelleri çalışılmaktadır.

Bülten İndirin : >> Alerjik Rinit

Faydalı Bilgiler