Kampilobakter

Kampilobakter

Campylobacter; kümes hayvanları, sığır, domuz, koyun ve deve kuşu gibi yetiştirilen hayvanlarda yaygındır. Köpek, kedi ve kabuklu deniz ürünlerinde de bulunur. En yaygın bulaşma şekli, kesim sırasında dışkıdan et ve et ürünlerine Campylobacter bulaşmasıdır.
Campylobacter enfeksiyonu, hayvanlardan veya hayvan ürünlerinden insanlara bulaşan bir hastalıktır.
Hastalığın belirtileri genellikle 3 – 6 gün arasında ortaya çıkabilir. Belirtileri; ishal (genellikle kanlı), karın ağrısı, ateş, baş ağrısı, bulantı ve kusmadır.
Genelde gıda yoluyla bulaşsa da, kirli su ile de bulaşabilmektedir.
Campylobacterler bulaşıcı ishal hastalıklarına yol açan bakterilerdir. İnsanlarda en çok hastalık yapan türü C. jejuni ve C. coli olarak bilinir. Campylobacter jejuni gastroenterit vakalarının en yaygın sebebi olarak kabul edilir. İnsanlarda ciddi gastroenteritlere yol açabildiği gibi, ölümle de sonlanabilen olgulara neden olabilmektedir.
Campylobacter gıda kaynaklı hastalıklar arasında önemli bir yere sahiptir. Bakterinin türleri sıcaklık ve gıdaların iyice pişirilmesi ile öldürülmektedir. Dünyadaki her 4 ishal vakasından 1’inin sebebidir. Bu nedenle gıdaları hazırlarken temel hijyen kurallarına uymak gerekmektedir.
Campylobacter enfeksiyonları genellikle hafif seyretse de ileri yaş grubu olanlarda, bağışıklık sistemi baskılanmış bireylerde ve çocuklarda ölümcül sonuçlar doğurabilir.

Faydalı Bilgiler

İshaller Gastroenteritler

İshaller Gastroenteritler

İshal, günlük dışkı miktarının, sayısının ve/veya sıvı içeriğinin artmasıdır. İshal tüm dünyada özellikle çocuklarda görülen en yaygın hastalıklardan biridir. Gelişmekte olan ülkelerde yılda 1.5 milyar ishal vakası ve 4 milyon ishale bağlı ölüm meydana geldiği tahmin edilmektedir. Ülkemiz için de ishal özellikle küçük çocuklarda önemli sağlık sorunlarından biridir. Beş yaş altındaki ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alır.

Nedenleri

Enfeksiyona Bağlı Nedenler; İshallerin % 60-80’i enfeksiyonlara bağlıdır. Bunlar

Bakteriler: Salmonella,Shigella,Campylobacter,E.coli,vs

Virüsler: Adenovirüs,rotavirüs,vs

Protozoonlar: E.histolitica, G.lambdia,vs

Enfeksiyon Dışı Nedenler: Antibiyotikler, ilaçlar, kronik barsak hastalıkları, vs

Bulgular

Klinik bulgular çok değişkenlik gösterir. Çoğu zaman ilave bir tedbir almaksızın kısa sürede kendiliğinden düzelebilmektedir. İshalin yanında karın ağrısı, bulantı ve barsak hareketlerinde artış en sık görülen bulgulardır. Özellikle çocuklarda yüksek ateş, kusma hareketlerde uyuşukluk, aşırı sinirlilik, ishalin uzun sürmesi, dışkıda kan, iltihap veya sümüksü maddelerin (mukus) varlığı, belirgin bir şekilde su gibi veya yeşil dışkılama , dudak ve dil kuruluğu ,çocuklarda ağlama sırasında gözyaşı görülmemesi veya gözyaşı azalması ,çocuklarda 8 saat süre ile bezin kuru kalması ve idrara çıkmama, el ve ayakların soğuması ,nabzın çok hızlanması durumlarında tıbbi muayene ve tedavi zorunludur.

Tanı

Hekim, başvurulduğunda dikkatli bir fizik muayene ve hastalığın hikayesini alarak tetkike başlar. Hastadaki belirtiler ve hikayesine göre laboratuvar tetkikleri isteyebilir. Bunlar kan ve dışkı (gaita) incelemeleridir. Gaita kültürleri etken bakterilerin belirlenmesi için yapılır. Gaitada parazit muayenesinde bazı özel boyalarla ve mikroskopta incelenerek parazitlerin varlığı belirlenir. Bu ilk etapta yapılan testler teşhis için yeterli olmazsa ilave tetkikler (röntgen, endoskopi v.b) gerekebilir.

Tedavi

Yukarıda belirtilen hastalık bulgularının olmadığı hafif vakalar genelde evde ilaçsız tedavi edilir. Bilinçsiz ve gereksiz ilaç kullanımı bazen hastalığın artmasına neden olabilir. İshallerde bazen gereksiz yere antibiyotikler kullanılmaktadır. Antibiyotikler yalnızca bakteriyel ishallerde etkilidir.

İshal tedavisinde en önemli adım kaybolan sıvının karşılanmasıdır. Pratik olarak Bir litre kaynatılmış soğutulmuş suya 1 çorba kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı sofra tuzu ve 1 çay kaşığı karbonat konularak karıştırılır, içilebildiği kadar sık aralıklarla içilir. İshal kesilinceye kadar bol sıvı alınması, ishali artıracak gıdalardan uzak durulması ve gaita kıvamını artıracak besinlere ağırlık verilmesi esastır. İshallerde iyi istirahat ve hafif bir diyetin (az ve sık beslenme) olumlu etkisi görülür. Ağızdan beslenmeye genellikle devam edilir. Diyet olarak ekmek, pirinç, patates ve makarna gibi nişastalı gıdalar yararlı olur. Süt ürünleri ve yüksek şeker içeren besin maddelerinden (dondurma, pasta, çikolata, şeker, meyve suları, gazoz ve diğer gazlı meşrubat v.b.) kaçınılmalıdır. İshalin devam ettiği sürece katı gıda almakta sakınca yoktur. Anne sütü ile beslenen bebeklerin ve biberonla beslenen bebeklerin beslenmeye devam etmesi tavsiye edilmektedir. İshal süresince evde yapılabilecek en iyi şey hastaya sık sık sıvı vermektir. Bu sıvının suyun yanında tuz da içermesi önemlidir. Burada esas olan vücudun kaybettiği su ve tuzun yerine konmasıdır. Kaybolan sıvının yerine konması için tuz içeriği dengeli ORS solüsyonları eczanelerden ya da sağlık ocaklarından temin edilerek kullanılabilir.

İshalli hastalarda sıklıkla tatbik edilen açık çay içilmesi su kaybını önlemekle birlikte tuz içermediğinden vücudun ihtiyacı olan tuzu karşılamaz. Diğer taraftan bazı meyve suları (örn: elma suyu), fruktoz cinsi şeker içerdiğinden bazı kişilerde ishali daha kötü hale getirebilir.

Korunma

Doğadaki sıcaklık artışıyla tüm canlıların su ihtiyaçları da buna paralel olarak artar. Dolayısıyla insanlar, yaz aylarında daha fazla su tüketir. Böylece, bu tüketimin beklenmeyen bir sonucu olan yaz ishalleri, çoğunlukla mikroplu suların içilmesi veya bu sularla yıkanmış meyve ve sebzelerin yenilmesiyle ortaya çıkar. Bazen insanlar ishal olup bu mikropları dışkıları ile çevreye yayabilir. Dışkıyla bulaşmış ellerin ağıza götürülmesi sonucu da ishal olabilir. Her zaman kullanılan suların sağlıklı olup olmadığını bilmek mümkün olmaz. Doğada, özellikle insan ve hayvan dışkılarıyla kirlenmiş sularda yaşayan, ishal nedeni olabilecek çeşitli mikroplar bulunmaktadır. Bunlar özellikle durgun sularda, kanalizasyonun karıştığı sularda, iyi ilaçlanmamış içme ve kullanma sularında, özellikle yaz aylarında uzun süre canlı kalarak çoğalır. Bu suların içilmesi veya böyle sularla bulaşık, sıcak ortamda beklemiş gıdaların, örneğin çiğ sebzelerle hazırlanmış salataların ve meyvelerin tüketilmesi sonucu ishal yapan mikroplar, ağız yoluyla alınarak insanların bağırsaklarına ulaşır. Bunların bir kısmı barsak duvarında iltihap oluşturarak hem barsak hareketlerini artırır, hem de bağırsağa su ve iltihabi hücrelerin geçişine neden olur; bir kısmı da bağırsakta iltihap yapmadan, salgıladıkları toksin denilen zehirli maddelerin etkisiyle su ve tuz geçişini artırmak suretiyle ishale neden olur. Korunmak için her zaman temiz veya dezenfekte edilmiş su içiniz. Hijyenik koşullara uygun hazırlanmış ve muhafaza edilmiş besin maddeleri tüketiniz.

ELLERİNİZİ HER ZAMAN VE SIK SIK YIKAYINIZ. ÇOCUKLARIN EL YIKAMA ALIŞKANLIĞI KAZANMASINA YARDIMCI OLUNUZ.

Faydalı Bilgiler